Roma, çocukluğumdan beri görmek istediğim şehirlerin başındadır. Ben kendimi bildim bileli, mimariye, tarihe ilgim vardır. Tarih derken de şu ülke şununla savaşmış, şu yılda şu savaş veya anlaşma olmuş değil. Tarihe ilgim, o zamandan günümüze kalan şeylerle alakalıydı.
Çok şükür bir fırsatını yakalayıp İtalya’ya yol aldım. Roma benim İtalya’daki üçüncü büyük şehrim oldu. İlk adımımı attığımda farkını ortaya koydu. Bazen insan binlerce yıl öncesinde yaşadığını ve o yollarda yürüdüğünü bile düşünebilir. Buram buram tarih kokan caddeler, zerresine zarar verip değiştirmedikleri mimari yapıyla insanı gerçekten büyüler bir yapısı var. Her caddesinde sokağında size hayranlık uyandıracak bir şeyle karşılaşmamanız elden değil.
Ülkemizin konumu itibariyle çok fazla medeniyete ev sahipliği yapmış olsa da, sayısız savaş ile günümüze pek fazla bir şey kalmamış. Roma’nın bir avantajı da bu olsa gerek ki taa 300 yılından kalma kiliseler ilk günkü ihtişamını sergilemekte. Hatta Kolezyum civarında dolaşırken Hz.İsa öncesi medeniyeti dahi yaşamaktasınız.
İslam dininin heykel ve resime olan negatif yaklaşımı nedeniyle bizde bu sanatlar pek gelişmemiş. Hristiyanlıkta ise belli bir dönem sonrası kiliselerde boş yer bırakmadan, karış karış resimlerle ve heykellerle süslenmiş. Bu gerçekten her kilise kapısını açtığınızda hayranlıkla bir dakika oracıkta durmanıza neden oluyor.Özellikle Vatikan a adım attığımda Da Vinci’nin şifresi ve Melekler Şeytanlar filmini hatırladım ve hep o gizli geçitler, gizli bölmeler aklıma geldi. İnşaatı taa 139 yılına varan Castel Sant’Angelo, Vatikan tehlike altında olduğunda Papanın gizli geçitler ile gelip sığınacağı bir kale olmuş. Vatikan Kilisesi ise görüp göreceğim en güzel kiliseydi. Karış karış süslenmiş yapısıyla ‘Nasılda yapmışlar’ sorusu bir çok kez geçmiştir kafamdan.
En çok sevdiğim şeylerden birisi ise geniş meydanlara sahip olması. Daracık sokaklarda dolaşırken birden içerisinde bir çeşmenin bulunduğu ve çevresinde kafelerin, restoranların olduğu sadece insanların dinlenebilmesi için tahsis edilen geniş alanlar. Bu gibi mekanlara ihtiyacımız var bizim de.
Roma, tarihiyle medeniyetiyle gidip görülmesi gereken bir yer. Umarım çektiğim fotoğraflar biraz olsun o güzelliği yansıtabilmiştir.